Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti Film Eleştirisi
Yeni Maymunlar Cehennemi serisinin ikinci serisi Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti, Ceaser önderliğinde olayları biraz daha ileri taşıyor.
Mamyunlar Cehennemi filmlerini hiç izlememiş olsanız bile mutlaka bir şekilde görmüşsünüzdür. Benim ilk tanışmam, bir yeniden çevrim olan 2001 yılındaki, Mark Wahlberg’ün başrolünde oynadığı filmdi. Bir grup astronotun bilinmeyen bir gezegene düşmesi ve sonrasında insan gibi yürüyen, hatta ata binen maymunlar tarafından esir alınma ile kaçma sürecini konu alıyordu.
Tim Burton’ın yönetmenliğini üstlendiği Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti, 2000′li yılların bilim kurgu sinemasında önemli bir rol oynuyordu, çünkü bir anlamda maymunlara bakış açısını fazlasıyla değiştiriyordu. O filmde yer alan maymunlar, aslında hiç maymun gibi davranmıyor, sadece görünüşü farklı olan zeki insanlar gibi hareket ediyordu. Zaten filmin sürpriz finalindeki heykel sahnesi de pek maymun olmadıklarını bir anlamda özetliyordu.
İlk defa izlediğim bu filmden sonra Maymunlar Cehennemi evreninin aslında pek eskiye dayandığını öğrenmiştim. 1968-73 yılları arasında çekilen 5 film, 74 yılında da çekilen bir TV dizisi bulunuyordu. 5 filmin hepsini olmasa da filmin popüler olmasından sonra film kanalları vermeye başladıkça izlemiştim.
Buraya kadar olan kısmı, eğer Maymunlar Cehennemi ile ilk defa 2011 yılında tanıştıysanız evrenin o filmden ibaret olmadığını bilmeniz için anlattım. Çünkü 2011 yılında yapılan yeniden çevrim, ki bu da 70′lerdekinden sonra yapılan yeniden çevrimin tam 10 yıl sonrasına denk geliyor, evreni çok daha farklı bir şekilde ele alan filmdi. Alzheimer hastalığına karşı ilaç üretmek isteyen bilim adamının maymunlar üzerinde yaptığı testler ile başlıyor, ardından da Caesar adındaki maymun ile yakınlaşmalarını ve evde besleme sürecini anlatıyordu. Sonrasıda ise Caesar, kötü insanlar ile tanışıyor, zekasını kullanarak oyunlar hazırlıyor ve bir anlamda maymunlar kolonisini kurmaya başlıyordu. Filmin finalindeki insanlarla çatışma sahnesinden sonra ise devamı gelecek dedirterek bitiyordu.
Eğer ilk filmi izlediyseniz Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti’nden beklentiniz daha farklı olabilir. Çünkü ilk filmle arasında uzun bir zaman dilimi var. Bu sebeple ilk filmin başrolü James Franco yer almıyor. Belki de anlaşmayı kabul etmediği için filmde böyle bir senaryo değişikliği yapmak gerekmiştir, o konuda kesin bir şey söyleyemem. Ancak Franco’nun karakteri filmde sadece çok kısa bir süre anılarda eski görüntülerde yer alıyor.
Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti‘nin ana konusu, dediğim gibi ilk filmden 10 yıl sonrasını konu alıyor. Bu süre içerisinde ilk filmde gördüğümüz laboratuardan yayılan virüs tüm dünyayı etkilemiş, neredeyse insanlığı bitirme noktasına gelmiştir. Az sayıda virüse bağlımlılığı olan insan kolonileri hayatta kalmayı başarmış, ancak dünya dengesi değiştiği için kendi medeniyetlerini kurmak zorunda kalmıştır. Şehrin elektriğe ihtiyacı olduğu için San Francisco’daki bir koloni, baraja gidip temizleyip tekrar çalıştırmayı ister. Bilmedikleri şey ise baraj yolunda, hatta bölgede Caesar’ın başını çektiği maymun kolonisinin yaşadığıdır.
Maymunlar, kendi medeniyetlerini, hatta saraylarını kurmuş, hayvan avlayarak mutlu ya da en azından rahat bir şekilde yaşamaktadır. Dünyadaki insan popülasyonunun düşmesi de onların avantajına olmuştur diyebiliriz. İnsanlaşmış diyebileceğimiz bu maymunların, tamamen öldü diye düşündükleri insanlarla karşılaşması ise biraz sancılı olur. Bu noktadan sonra çok detay vermeyeceğim, çünkü film tamamiyle insanların, maymunlar ile iletişim kurma sürecini konu alıyor.
İlk filmde gördüğümüz çekirdek maymun kadrosu bu filmde de yer alıyor. Yine ilk filmde Ceasar’a motion capture teknolojisi ile can veren Andy Serkis, bu filmin de başrol oyuncusu diyebiliriz. Savaşçı maymun Koba’ya da ünlü İngiliz oyuncu Toby Kebbell hayat veriyor. Kebbell’ı tanımayanlar için Guy Ritchie’nin Rock’n Rolla filmini tavsiye ederim. Eğer izlediyseniz de oradaki junkie dersem tanırsınız herhalde. Bu arada küçük bir not vereyim, ilk filmde Koba’yı Christopher Gordon canlandırıyordu.
İnsan tarafında ise Gary Oldman ile Jason Clarke başı çekiyor. Filmin güzel kontenjanını dolduran isimse Felicity dizisiyle Altın Küre kazanmış olan Keri Russell. Gary Oldman, şehrin başındaki adam olarak arada sırada gözüküyor. Bu sebeple filmin tam anlamıyla başrolü Jason Clarke diyebiliriz. Maymunlar ile ilk temas kuran ve onlarla iletişime geçmeye çalışan kişi olduğu için epey zorlu bir görev üstlenmiş durumda.
Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti Fragman izle
Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti, yeni dönem Maymunlar Cehennemi serisinin gelişme filmi diyebiliriz. Girişinden sonra gelişme dönemini anlatan bu film, hem insanların maymunlara bakışını hem de maymunların yeni haliyle tekrar insanlarla temasını konu alıyor. Ancak bu aşamada maymunların kaçarken insanlarada çektirdiklerini, en azından San Francisco köprüsünde yaşattıklarını insanların unutmuş olması bir hayli ilginç. İlk defa temas kuruyor gibi gözükmeleri bu yüzden filmin senaryosunun en zayıf yeriydi. Ayrıca filmle ilgili ata binen maymun mu olur şeklinde eleştiri yapıldığını gördüm. Bu nokta tartışılır ancak Maymunlar Cehennemi serisinde hep olan bir şey olduğunu söylemek gerek.
Andy Serkis’ten bahsederken Motion Capture yöntemiyle hayat veren demiştim. Filmin (ilk film de aynı şekilde) diğer Maymunlar Cehennemi filmlerine göre en büyük farkı burada başlıyor. Diğer filmler makyaj tekniklerini kullanarak insanları maymuna dönüştürürken (bu yüzden daha çok insan gibi hareket ediyorlardı) bu film daha çok maymun hallerini konu alıyor. Belki serinin ilerleyen filmlerinde daha çok insan gibi davranmaya başlayacaklardır, bu daha dönemin başları olduğu içindir, orasını tam olarak bilemem. Ama oynayan oyuncular da daha çok maymun gibi davranarak rollerini oynamışlar. Zaten filmde bolca maymun sesi duymak da mümkün.
Bu da ilginizi çekebilir Peter Cullen, Optimus Prime’ın karizmatik sesi
Film için çok büyük bir set ortamının hazırlandığını da belirtelim. Filmde görülen maymun şehri ve terk edilmiş şehir merkezi birebir olarak tasarlanmış. Normal dublörleri birçok ekipman ile havada zıplatmak, dallar arasında gezindirmek yerine Cirque Du Soleil’den cambazların getirildiğini de söyleyeyim. Mation capture için özel kostüm giyen bu cambazlar, setin birçok sahnesinde koruma ekipmanları olmadan filmdeki maymun hareketlerini gerçekleştirmişler. Bu da filmin daha gerçekçi bir şekilde gözükmesini sağlıyor.
Müzikler konusunda göreceli olsa da pek başarılı bulmadığımı söylemem gerek. Zaten sözlü müzik yok, score denilen müzik filme hakim ancak akılda kalıcı, filmde tekrar duyduğumuzda mırıldanmayı sağlayacak bir melodiye maalesef sahip değil. Filmin belli noktalarında sadece atmosfere minik katkılar sağlıyor o kadar.
Filmin yönetmeni Matt Reeves’i de Let Me In (Gir Kanıma) ve Cloverfield (Canavar) filmlerinden tanıyoruz. İlginç bir detay ise, Keri Russell’ın Altın Küre kazanmasını sağladığı Felicity dizisinin beş bölümünü yönetmiş olması. Russell’ın bu dönemdeki performansından dolayı kadroya girdiğini söyleyebiliriz. Bu arada Matt Reeves’in 2016′da vizyona girmesi planlanan serinin üçüncü filmi için de yönetmenlik anlaşması yaptığını belirtelim.
Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti, ilk filmin havasını biraz daha değiştiren, virüsün etkili olduğu dünyada insanların bu maymunların gücü seviyesine indiği bir dönemde geçen hem çıkar çatışmasını hem de yaşam mücadelesini anlatan bir film. İzlemeniz için eski filmleri izlemiş olmanıza gerek yok, bu yeniden oluşturulan evrene hakim olmak için ilk filmi izlemeniz yeterli. Maymunlar ile olan mücadelenin aksiyonu ya da hikayesi herkese göre değil, bu yüzden herkesin büyük zevk alacağını söylemem yanlış olur. Ama bilim kurgu ile aksiyonu karıştırmayı seviyorsanız mutlaka izleyin. İlk filmi izlemiş olanlar için de mutlaka izlemesini söylebilirim.
[wp-review id=”4439″]SON SÖZLER
Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti, yeni serinin yakaladığı başarıyı ve farklı havayı bir ileri seviyeye taşıyor. Özellikle ilk filmin başındaki mutlu havadan sonra sonlarına doğru değişip bıraktığı kaos havası, bu filmde tepe noktasına ulaşmış durumda.
Uzayda yaşayan maymunlar yerine dünyamızda gelişimini sürdüren ve bu gelişim için insaların giderek azaldığı bir ortamı bulan maymunların konu olarak anlatılması daha başarılı olmuş. İlk filmi izlediyseniz bu filmi kaçırmayın, izlemediyseniz de hemen ilk film ile başlayın derim çünkü seri henüz daha yeni başlamış gibi gözüküyor.